İllüzyon insanlık tarihiyle eşdeğer bir sanat dalıdır. İllüzyon temelde göz yanılması, göz aldanmasıdır. Yanılsama ya da illüzyon insanların nesne ya da uyaranları hatalı bir şekilde algılamasıdır. Hatalı algılanmasını sağlamak da illüzyonistin elindedir. İllüzyon oyunları bu yüzden çözülemediği sürece zevk verir ve hoşa gider. İllüzyon gözlere, düşünceye, beyine sunulan bir bilmecedir. Amacı insanları kandırmak değil, gördüklerinin gerçekliğine inandırmaktır, bu da illüzyonları sunan illüzyonistin el becerisi ve bunları sunma yeteneğiyle ilgili bir konudur.
İllüzyon başlı başına bir sanat dalıdır ve dünyada hakettiği değeri diğer sanat dallarında olduğu gibi bulmuştur. İllüzyon sanatı, tüm sanat dallarıyla yüksek seviyede ilişki içindedir. İllüzyonda amaç düşünce ve hayal sınırlarını zorlamak hatta onları aşmak ve belki de en zor olanı bu görevi her geçen gün değişik şekillerde ve oluşumlarda yerinde getirmektir.
Günümüzde tüm çabalara rağmen sihir ve sihirbazlık dendiğinde insan zihninde çok kolay çağrışımlar yapan illüzyon sanatı; illüzyon ve illüzyonistlik kelimeleri kullanıldığında hala soru işaretleriyle karşılaşıyor. Oysa ki sihirbazlık halk diline daha kolay gelen yaygın bir söyleniş biçiminden başka bir şey ifade etmez. Bu iki kelime eşanlamlıdır, yalnızca illüzyon uluslararası bir terim olma özelliğine sahiptir.
İllüzyonda, illüzyonist için tam anlamıyla sahne hakimiyeti kurmak gereklidir. Söz konusu olan hakimiyet de tiyatral çalışmalarla, pandomimle, muhakkak diyalogla ve de monologla kurulur. Müzikle bedenin ahenkli uyumu sahnede görsel açıdan çok önem taşır. Beden dilini iyi bilmek ve bu konuda kendini iyi tanımak, hem izleyenlerin görsel anlamda aldığı hazzı arttırmak hem de ilgi ve dikkatlerini canlı yutmak adına büyük öneme sahiptir. Sahne performansı ve yapılan şov tabiki kişiye özeldir, ancak bunları geliştirmek için çalışmakta yine kişiye özgüdür. İllüzyonda zıtlıklar söz konusudur; büyük boyutlarda nesnelerin aniden kaybolması, yine küçük boyutlarda kutuların içinden çok büyük nesnelerin meydana gelmesi bundan kaynaklanır. Burada dikkate değer bir konuda kamufleyi sanat haline getirebilmek ve izleyenlere keyifli anlar yaşatabilmektir. İllüzyon sanatı eğlence sektörünün geçmişi en eskiye dayanan sanat dallarından biridir, televizyonun daha evlere girmediği ve eğlence anlayışının boyut değiştirmediği dönemlerde gösterilen ilgiyle, eğlencenin farklı boyutlar kazanarak çok çeşitlendiği ve görsel iletişimin, teknolojinin hayatımızın büyük bölümünü neredeyse ele geçirdiği günümüz anlayışının gösterdiği ilgi arasında fark alması kabul edilebilir bir gerçektir.
İllüzyonla uğraşmak için engin bir sevgiye, sonsuz bir sabıra ve de bitmeyen bir meraka sahip olmak gereklidir, bunun yanı sıra üstün bir yeteneği, süratli bir algılama gücünü uzun yıllara dayanan deneyimi şart koşan şaşırtıcı bir sanat dalıdır. Ayrıca insanın böyle bir meraka ve yeteneğe sahip olduğunu anlayarak bu konuda yoğunlaşması ve faaliyet alanları yaratması da bir sürece tabiidir.
İllüzyon sanatını seyreden seyirci için hayal dünyasında yaşattıkları ve kendilerince makul olan fikirleri çok önemlidir, o yüzden de bu sanatın hataya tahammülü yoktur; bir şarkıcı mikrofonu bozulursa çıplak sesiyle şarkıya devam edebilir ama illüzyonda geri dönüşler pek mümkün değildir. Orta ve uzun vadeye dayanan deneyim ve sahne alışkanlığı ancak bu geri dönüşleri mümkün kılabilir. Bu yüzden de kamufle konusunda yüksek beceriye sahip olmak ve illüzyon sırlarını hiçbir şekilde açıklamamak illüzyon sanatının olmazsa olmaz şartlarıdır. Ancak sırların açıklanması konusunda şartın esnediği bazı noktalar söz konusudur ki bu da yeni yetişen insanlar arasında bilgi, birikim ve deneyim paylaşımını sağlamak adınadır. İllüzyon bir sır sanatıdır, dolayısıyla sırrı bilinen oyunların izleyici açısından hiçbir değeri kalmaz bu yüzden de illüzyon sanatı için sürekli bir merakı ayakta tutmak adına illüzyonistlerin hem sunuş hem de diğer hususlarda çok dikkatli olmaları gerekir. Sergilenen oyunlar ne şekilde olursa olsun seyirci açısından çözüme gidiş aşaması zor olmalı. Çözüme gittiği oyunlara, seyirci sadece bakar, çözüme gidemediği bütün oyunlarıysa beğeniyle seyreder ve dikkatini, heyecanını, alkışını canlı tutar.
Günümüzde illüzyon sanatında teknolojinin getirdiği tüm imkanlardan yararlanılıyor. Ancak salt teknoloji asla sanatın devamlılığı açısından yeterli olmaz. Bu yüzden usta-çırak ilişkisi daima var olacaktır.