MHP ne yapmaya çalışıyor?
Yılların MHP'lisi Altemur Kılıç dün, partisinin türban işine önayak olmasına isyan etti:
"MHP'den istifa etmeyi bile düşündüm" diye yazdı.
Ama sonra kendisinin Bahçeli'den bile önce Türkeş'le beraber olduğunu düşünmüş, "Neden ben istifa edecekmişim? Onlar etsin" demişti.
Yazısını babasının adına yaraşır cümlelerle tamamladı:
"Elim hamdolsun hâlâ kılıç tutuyor. Mücadeleye devam!"
* * *
Bu, MHP'de yaygın bir tepki mi?
Dün görüştüğüm bir işadamı da "AKP'yi dengeler diye MHP'ye oy vermiştim. Pişman oldum" dedi.
Ama tabanda hissiyatın bu olduğunu sanmıyorum. Orada başka kılıçlar uçuşuyor:
"Hükümetin 5 yıldır düğümlediği sorunu biz bir kılıç darbesiyle çözdük" havasındalar.
Türbana üniversite kapısı açılırsa "Biz açtırdık" diyecekler.
Açılmazsa demeç hazır:
"Biz elimizden geleni yaptık, yine beceremediler".
Bir taşla iki kuş:
Hem AKP'ye "ip atarak" elindeki kozu aldılar, hem de altını oydular.
* * *
Yıllardır MHP'yi izleyen Kemal Can'a sordum.
"Taktik olarak çok başarılı bir hamle" dedi:
"1) Türban işinde inisiyatifi hükümetten aldılar
2) Özellikle taşrada tabanı memnun edecek bir tavır koyarak sürecin kendi kontrollerine geçmesini sağladılar.
3) Muhtemel bir 301 pazarlığı ya da Vakıflar Yasası konusunda kendilerini AKP ile pazarlığa oturabilecek bir odak haline soktular.
4) Türban konusundaki alkışları sahiplenirken tepki gösteren aslanların önüne AKP'yi attılar."
"Peki yarın türban yüzünden 'devlet'le hükümet arasında kavga çıkarsa siyaseten zor durumda kalmayacaklar mı?"
"Hayır" diyor Kemal Can:
"'AKP'nin daha ileri emelleri vardı; çene altı formülüyle dizginledik' diyecekler. MHP son seçimde büyük kentlerden ve laik kesimden epey oy aldı, ama AKP'ye de çok fire verdi.
Bugün parti yönetiminin stratejik olarak laik değil, muhafazakâr tabana ağırlık vermeyi kararlaştırdığı anlaşılıyor.
Bahçeli seçimden beri, AKP'yi asıl zayıflatacak şeyin laiklik krizi değil, ekonomi olduğuna inanıyor.
Ekonomi zora girdiğinde AKP'den kopacak oyları istiyor. Son türban girişimi de bunun işareti..."
* * *
Fakat MHP'nin türban atağının, muhalefeti uykusundan uyandırmak gibi bir yan sonucu da oldu.
Üniversiteler YÖK Başkanı'nın "Konuyu Üniversitelerarası Kurul'da tartışmayın" öğüdünü ellerinin tersiyle itip yasaya tavır aldılar.
"Üniversitede kadınların türbanı" tartışılıyor; üniversite ile kadınlar, tartışmanın dışında tutuluyor, onların görüşü alınmadan dayatmalarla çözüm aranıyor.
Olacak iş mi?
Dün üniversite "Olmaz" dedi.
Meclis Anayasa Komisyonu'nda muhalifler sesini yükseltti.
Bugün de sivil toplum örgütleri Anıtkabir'de yürüyecek.
Türbanla birlikte isyan da ateşlenmiş oldu.
Toplumun çenesini bağlamak, o kadar da kolay olmayacak.