Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriPortal*Latest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mustafa
Site Admın 
Site Admın 
mustafa


Mesaj Sayısı : 1326
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 28/02/08

Oyunlar
UrbanConfılıc:
İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU Left_bar_bleue0/0İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU Empty_bar_bleue  (0/0)
Kral Oyun: oyun
Tribal Wars: tufanmahallesi

İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU Empty
MesajKonu: İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU   İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU EmptyCuma Mayıs 02, 2008 3:45 pm

İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU

Türk yasalarını ve bunlarla ilgili kuralları internet kavramı doğrultusunda hukuk ve ceza açısından taradığımızda, özellikle Ceza Hukuku açısında ikili bir ayırımı biz de farkediyoruz.

İlk ayırımda interneti de kapsar şekilde özel suçlar ilgimizi çekmektedir. Bu suçlar bilişim veya bilgisayarla ilgili kurallar ve teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkmış ve Türk Ceza Kanunu ile Fikir ve sanat Eserleri Kanununa dahil edilmişlerdir. Bunlara “Bilişim Suçları” da denilmektedir.

İkinci ayırım diğer iletişim yolları veya yayıncılık araçları da düşünülerek hazırlanmış hükümlerdir. Bunlarda suç veya hukuka aykırı hareket tanımlanmış ve hangi araçlarla bunun işlenebildiği yazılırken “her türlü kitle iletişim araçları ile, her nevi yayın ile, her türlü açıklama” gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu tür suç ve hukuka aykırı fiillere “İnternet Yoluyla İşlenen Suçlar ve Hukuka Aykırılıklar” diyebiliriz.

Çalışmamız bu ikili ayrımdan çeşitli örnekler vererek yayıncılık ve genel internet kullanımının yasal durumunu belirleyecektir.



A.BİLİŞİM SUÇLARI

Burada Türk Ceza Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu inceleme alanımızı oluşturmaktadır.

1.Türk Ceza Kanunu’ndaki Bilişim Suçları

Ceza Kanununda 1991 yılındaki değişikle bilgisayar kullanarak işlenecek özel suçlar yani “Bilişim Suçları” yaratılmıştır. Kanunda bu suçlar anlatılırken “bilgileri otomatik işleme tutulmuş bir sistemde” ibaresi kullanılarak suçların işleneceği araç olarak “sistem” belirtilmiştir. Yani bilgisayar, veri depolama, işleme, kullanma ve nakletme şeklinde tüm bilişim cihazlarını bu kapsama alabiliriz.[1] Bu doğrultuda İnternet kullanarak serverlar içindeki veya kişisel kullanıcılara yönelik herhangi bir bilgisayarın içinde bulunan bilgilere, verilere ve veri tabanlarına, programlara, görüntü, resim, fotoğraflara veya yazı şeklindeki her türlü oluşuma yönelik aşağıda sayacağımız hareketler bilişim suçu kapsamına girer.

Ceza Kanunu’nun 525 a maddesinde internet yolu da dahil olarak, bilgi ve verileri veya programları hukuka aykırı olarak ele geçirenlere veya bilgi ve verileri başkasına zarar vermek için kullanan, nakleden veya çoğaltan kişilere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verildiği görülmektedir. Kanunun 525 b maddesine göre, bilgisayarlara veya programlara zarar veren, bozan, tahrip eden veya silenlere iki yıldan altı yıla kadar hapis, 525 c ye göre de, delil olarak kullanmak üzere bir bilgiyi bilgisayarda değiştirenlere altı aydan iki yıla kadar hapis ve altı aydan üç yıla kadar meslekten men cezası verildiği düzenlenmiştir. Bu kısa özetten sonra İnternet kullanımı ile bu suçların nasıl işlenebileceğini görelim.

T.C.K. 525 a maddesi; “bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutmuş bir sistemden, programları, verileri veya diğer herhangi bir unsuru hukuka aykırı olarak ele geçiren” diyerek sistemdeki veri, program ve diğer unsurların hukuka aykırı olarak ele geçirilmesinin suç olduğunu belirtmiştir. Ele geçirmeyi “öğrenme” olarak alırsak, bunu sır aleyhine işlenen suç olarak da görebiliriz. Bu şekilde gören meslekdaşlarıma katılmıyorum[2]. Kanunu yorumladığımda –ki ceza kanunlarında dar yorum bana göre de sağlıklıdır- ele geçirmeden bunu elinde bulundurma veya bir başkasına aktarma olarak anlıyorum. Bu eylem ise kullanmayı çağrıştırmaktadır. Bana göre sadece bakmak ve öğrenmek bu maddeye göre suç değildir. Keşke olsaydı veya ilk fırsatta eklensin. Aksi halde herkesin sırları haksız olarak ele geçirilmiş olur. Bu durumda Anayasa'nın 20. maddesi ile güvence altına alınan "özel hayatın gizliliği" ilkesi de bertaraf edilmiş olur.[3]

Yine sisteme giren ancak hiçbir veri, program veya bilgiye ulaşmadan çıkanın veya yanlışlıkla yani kastı olmaksızın bu eylemi yapanın eylemi suç değildir.[4]

Sistemdeki adı geçen unsurlar, sahibinin hukuk tarafından korunan kişisel alanı içerisinde yer alır. Kişi, açıkça izin vermedikçe üçüncü şahısların bu unsurları kullanması, kopyalaması, alması veya aktarması hukuken mümkün değildir.

Özel hayata konutlar ve kişinin haberleşme araçları da dahildir. Bu durumda, bilgisayar ile işlenen suçların diğer bir hukuksal yönü de bu suçlarla bir anlamda konutlara giriliyor ve haberleşme alanlarına müdahale ediliyor olmasıdır.

T.C.K. madde 525 a’da ikinci fıkrada ise “bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemde yer alan bir programı, verileri veya diğer herhangi bir unsuru başkasına zarar vermek üzere kullanan, nakleden veya çoğaltan kimseye” dendiğinden yukarıdaki yorumuma paralel olarak, ele geçirmenin ardından bunların başkasına zarar vermek üzere kullanılması, nakli ve çoğaltılması yasaklanmaktadır. İster bu sayılanların biri, veya birkaçı yapılsın ortada tek bir suç vardır.

Bu suç Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 72. maddesindeki çoğaltma yoluyla eser hakkına tecavüz ve Türk Ticaret Kanunu 64. maddedeki haksız rekabet suçları ile yarışmaktadır. Yani bir fiille birden fazla Kanun’a göre cezalandırma olayı doğmaktadır. Yargıtay bir kararı ile, çoğaltma olayında TTK’nun haksız rekabet hükümleri değil FSEK deki hükümlerin uygulanacağını söylemekle beraber, henüz, FSEK ile TCK arasında bir tercih yapmamıştır. Ancak kanunlar ihtilafına göre son çıkan olan FSEK uygulanır.[5] Maddenin 2. fıkrasında yer alan başkasına zarar vermek tabiri her ne kadar açık değilse de, buradan maddi ve manevi zararın, zarar kavramı içerisinde düşünülmüş olduğu yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır.Zira bilgisayar sisteminde yer alan kişisel bilgiler, sırlar, özel dökümanlar, kişinin toplum içerisindeki manevi kişiliğine zarar verecek nitelikte olabilir. [6] Fakat eğer bu bilgi veri veya programlardan yararlanan kişi bunları öğrenip, sonrada bir başkasına zarar vermeden sadece kendisine fayda sağlayarak kullanıyorsa zarar unsuru olmadığından bu eylem de bu maddenin kapsamı dışındadır. Kanımca bu konuda ihmal edilmiştir fakat bu eylem 525 b nin ikinci fıkrasında suç olarak sayılmıştır.

T.C.K. 525 b maddesinde internet ortamında sıkça rastladığımız fakat başka yollarda kullanarak, bilgisayarların hardwere’ine ve softwere’ine ve bilgilere zarar veren hackerlere yönelik cezalar öngörülmüştür. Buna göre, “başkasına zarar vermek veya kendisine yarar sağlamak amacıyla bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi veya verileri veya diğer herhangi bir unsuru kısmen veya tamamen tahrip eden veya değiştiren veya silen veya sistemin işlemesine engel olan veya yanlış biçimde işlemesini sağlayan kimseye” ifadesi kullanıldığından bilgisayarın diskine, programına veya bilgisine zarar veren, değiştiren, silen veya sistemin hiç veya farklı işlemesine neden olanlar cezalandırılmaktadır. Ortada yarar ve zarar olmaksızın bu fiiller yapılıyorsa o halde suç da yoktur. Yine yanlışlıkla veya kusur sonucu bu fiiller yapılmışsa yine suç olmaz.

Fıkrada seçimlik hareketli bir suç düzenlenmiştir. Bu suçun maddi unsurları, sistemin kendisini veya sisteme yerleştirilmiş verileri veya diğer bir unsuru tamamen tahrip etmek, değiştirmek...... yanlış biçimde işlemesini sağlamaktır. Sistemde yer alan verilere bir takım eklemeler yaparak ya da bazı verileri çıkartarak, programlandığı şekli ile veriler ve sonuçlar alınmasına engel olmak, maddede yer alan sistemin işlemesine engel olmak anlamında yorumlanabilir. Ancak burada bilgisayar virüsleri ile ilgili herhangi bir açıklık bulunmamaktadır. Fakat maddeyi hukuken ve teknik olarak doğru bir şekilde yorumlayacak olursak, virüs adı verilen programların da sistemin işlemesine engel olucu nitelikte kabul edildiklerine göre madde kapsamı içerisinde düşünülmesi yanlış olmaz. [7]

Sistemin tahribine ve bozulmasına yol açan ilk anda aklımıza gelen eylem şekilleri ise şunlardır ve teknolojinin gelişmesi ile çeşitlenmektedirler.

Bug-Ware: Yanlış mantık akışı ve program parçalarının uygun olmayan bir şekilde bir araya getirilmesi nedeniyle istemeyerekte olsa donanımlara ve verilere zarar verebilirler.
Software Bombs : Bir virüs çeşididir. Sisteme girerek verilere çarpıp yok ederler.
Time Bombs : Belirlenen zamanda patlayan ve sistemi tamamen veya kısmen bozan programlardır.
Rabbits : Bilgisayar virüsüne benzerler ve çoğalarak sistemi, verileri bozarlar. [8]

T.C.K. 525 b maddesinin ikinci fıkrası ise, bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi, yani bilgisayar ve benzerlerini internet veya intranet veya ağ komşuları gibi bir sistemde kullanarak hukuka aykırı olarak kendisi veya başkası lehine yarar sağlayan kimseleri cezalandırmaktadır. İşte 525 a daki eksikliklerden biri burada tamamlanmaktadır. Yani başkasına ait bir veriyi, programı veya bilgiyi ele geçiren kişinin bundan kendine yarar sağlaması suç olmaktadır. Maddenin ikinci fıkrası için yasadaki gerekçe ise şöyledir. “ Sistemi kullanarak kendisi veya başkası lehine hukuka aykırı yarar sağlanmasını yani sistem vasıtası ile dolandırıcılığı cezalandırmaktadır” . Bu suçla başkasının zararına haksız menfaat sağlayan, hilelerle malvarlığına dahil hakların ihlal edilmesi ve çağdaş teknolojinin insana sunduğu araçların mala karşı suçların işlemesinde kullanılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu suçla mülkiyet hakkı korunurken; internet veya bilgisayar sistemleri kullanılarak hırsızlık, inancı kötüye kullanma dolandırıcılık cezalandırılmaktadır.[9]

Bu konumda karşımıza bilgisayar dolandırıcılığı tabiri çıkmaktadır. Sisteme yanlış veya eksik bilgiler verilmek sureti ile faile yarar sağlayacak şekilde veriler elde edilmek üzere girişilen eylemlere bilgisayar dolandırıcılığı denilmektedir.Ancak bilgisayarlar insanlar gibi irade sahibi oluşumlar olmadıklarından, iradesi etkilenip, hile, yalan ve desise ile yanıltılamayacaklarından bu eylemler de klasik dolandırıcılık cürümünün unsurlarını oluşturmazlar. [10] Bu nedenle bu düzenlemeye gidilmiştir. Bu suça örnek olarak, ücretle yararlanılan site ve servis hizmetlerinden şifreleri kırarak ücretsiz yararlanmak, resmi kurum veya banka bilgisayarlarına girerek vergi silmek, para yaratmak ve transfer etmeyi verebiliriz.

Bu suç teşebbüse elverişlidir ve eylem bitmemişse bile ilgili cezalandırılır. Bu suç için özel yararlanma kastı aranır. Yanlışlık istisnadır.[11]

T.C.K. 525 c maddesinde “hukuk alanında delil olarak kullanılmak maksadıyla sahte bir belgeyi oluşturmak için bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutan bir sisteme,verileri veya diğer unsurları yerleştiren veya var olan verileri,diğer unsurları tahrif eden kimse” ve “tahrif edilmiş olanları bilerek kullananlara” ifadesiyle hukuk alanında delil olarak kullanılmak maksadıyla sahte bir belgeyi oluşturmak için bilgileri otomatik olarak işleme tabi tutan bir sisteme verileri veya diğer unsurları yerleştirme, bilgisayar sistemindeki bilgilere dayanarak oluşturulacak belgelerin güvenirliğini bozma yaptırıma bağlanmaktadır. Maddenin gerekçesinde "suçun maddi unsuru, gerçeğe uygun olmayan bilgi veya diğer unsurları sisteme yerleştirmektir. Veya varolan verileri veya diğer unsurları tahrif etmek veya tahrif edilmiş unsurları bilerek kullanmaktır." denmektedir. Burada hem sahte belge oluşturma ve hem de bunu kullanma ayrı suçlar olarak sayılmıştır. Yargıtay Üniversite giriş sınavında sistemi değiştirenlere bu suçun cezasını vermiştir. Fail devlet hesabına çalışan bir memursa ceza arttırılır.[12]

T.C.K. 525 d maddesinde 525 a ve b maddelerinde sayılan suçları işleyenlere ek cezalar getirmektedir. Bu suçları işleyen kişilere ilgili maddelerdeki hapis ve para cezalarına ek olarak içinde bulunduğu mesleği yapması, bu alanda ticaretini yapması ve ilgili kamu hizmetinden altı aydan üç yıla kadar yasaklaması cezası verilir.

Suçun işlenmesinde kullanılan veya bu maksada tahsis edilmiş bulunan veya suçtan meydana gelen şeylerin müsaderesi hükmü tasarıda yer almıştı. Ancak Ceza Kanunu’nun 36. maddesindeki müsadere şartları ihtiyacı daha iyi karşılayacağı gerekçesi ile tasarıdaki müsadere hükmü çıkarılmıştır. [13] Yani bu suçun işlenme araçları da T.C.K. madde 36 ya göre Devletçe alınır.

Bu suçların bir kısmında hukuka aykırı şekilde şartıyla eylem tanımlanmaktadır. O halde bu maddelerde sayılan eylemler, hukuka uygun ise yani bir hakkın icrası için veya kendisi veya başkasını bir suçtan veya zarardan korumak ve meşru müdafaa için yapılıyorsa veya özel hukuk anlamında tarafların rızası varsa veya bir sözleşmeye dayanılıyorsa ortada suç yoktur.

Bu suçlar şikayete bağlı suçlar değildir. Savcılar bu suçun işlendiğini öğrendiğinde görevleri gereği bu işi araştırıp, sorumlular için dava açarlar. Ama siz öğrenmişseniz veya zarar görmüşseniz savcılara başvurabilirsiniz. Bu suçlar CMUK 421 ve 825 sayılı Kanunun 29. maddeleri kapsamına girmediğinden Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür.[14]



2.Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunundaki Bilişim Suçları Ve Düzenlemeleri

Bu Kanunda bilgisayar suçları ve hukuka aykırı hareketler özel olarak düzenlendiği gibi internet aracılığı ile telif haklarına aykırı işler kapsanmıştır. Kanuna göre, eserleri izinsiz olarak kullanan, çoğaltan, işleyen, bilgisayar programlarını koruyan aygıtları geçersiz kılan teknik araçları bulunduran, dağıtan ve bu tip eser ve programları çıkar sağlamak için yayınlayanlar yayın durdurma, maddi ve manevi tazminatların yanı sıra 71, 72, 73 ve 80. maddelere göre, üç aydan bir yıl kadar hapis ve üçyüz milyondan altıyüz milyon liraya kadar para cezası ile cezalandırılırlar.

Bu kanunda sorumluluk özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre suçun işlenmesine mani olamayan işletme sahibi veya müdürü ve her ne surette olursa olsun işletmeyi fiilen idare eden kimse de cezalandırılır. Bu hukuka aykırı fiillerden dolayı masraf ve para cezasından tüzel kişi de sorumludur. Kanun’un internet üzerindeki çeşitli durumlara uygulanışı aşağıda Fikri Haklar bölümünde ayrıntılarıyla görülecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://tufanmahallesi.forum.st
 
İNTERNET KULLANIMI VE YAYINCILIĞININ YASALARIMIZDAKİ DURUMU
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İnternet ve Bilgisayar :: Internet Haberleri-
Buraya geçin: